Ali Erbaş Hocamız “İslam tarihi boyunca mabet ile mektep, cami ile medrese hep iç içe olmuştur. Anadolu’da bulunan 90 bin camimizi ilim yuvası haline getirerek evvela çevremize sonra da yedi kıtaya ilim, hikmet ve muhabbet taşıma şuuru ile hareket etmek zorundayız” dedi.
Bu anlayışla hareket eden başta Allah Rasulü Aleyhisselam’ın ashabı olmak üzere bütün ilim ve hikmet adamları asrısaadetten bu yana kendilerini insanlığı kurtarmaya, onları içine girdikleri buhranlardan çıkarmaya adadıklarını belirten Erbaş hoca şunları kaydetti:
“İslam’ın idealleri doğrultusunda insan yetiştirmeyi ve insanlığa hizmet etmeyi kendileri için vazgeçilmez bir görev addeden ilim, fikir ve dava adamları daima büyük bir hikmetle insanları Allah’ın yoluna çağırmışlardır. Bu mühim vazifeyi ifa ederken ise tıpkı Resulullah Aleyhisselam gibi mescidleri medreselere dönüştürmüşlerdir. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak biz de 90 bin camimizde dersler yaprak bu görevi ifa edeceğiz.”
Bu noktada Diyanet akademi ve ihtisas merkezlerinin çok önemli bir misyonunun olduğunu vurgulayarak bu merkezlerin çalışmaları ile ilgili bilgiler verdi.
Devlet olarak güçlü olmamız gerektiğini de vurgulayan Ali Erbaş hocamız gündeme dair şunlara dikkat çekti:
“Bu gün Gazze Müslümanlara ne kadar aciz olduğunu göstermiştir. Siyonistler kardeşlerimizin üzerine bombalar yağdırırken, yavrularımızın bedenlerini parçalarken elimizden hiçbir şey gelmiyor. Bu noktada savunma sanayine ne kadar önem vermemiz gerektiğini bir kez daha anladık. Bu işe önem verir, Osmanlı’daki gücümüze tekrar ulaşırsak binlerce kilometre uzaklıkta da olsa bir zulüm gördüğümüzde bir sözümüzle bunu durdurabiliriz.”
Daha sonra İlmi ve Fikri Araştırmalar olarak yaptığımız çalışmalar ve müfredatımızdaki dersler ile ilgili bilgiler vererek merkezimiz hocalarının telif ve tahkik ettiği eserleri kendisine takdim ettik.
Vakfımız kurucu başkanı Dr. İhsan Şenocak hocamız başta olmak üzere İfam hocaları ile de hasbihâl eden Prof. Ali Erbaş daha sonra İFAM’dan ayrıldı.